Hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm olanlar için hazırlanır. Hükümlü; davet ile ya da zorla savcılığa getirilince, cezaevine girdiği tarih ile muhtelif indirimler (tutuklu geçen günleri, gözaltında geçirdiği gün mahsubu) yapıldıktan sonra “Şartla Tahliye ” edileceği tarih ve “Bihakkın” tahliye tarihi hesap edilir, bu evraka Müddetname denir.
Hukuk Terimi Olarak Müddetname; Hükümlünün cezasını formüle eden, Cezaevine girilen zaman ve çıkılması gereken zamanı gösteren ve yasal ceza indirimlerini içeren savcılık kâğıdıdır.
Süre Belgesi; hükümlünün hürriyeti bağlayıcı ceza süresini, cezaevine alındığı tarih ve tahliye olucağı tarihleri gösteren belgedir.
Müddetname (Süre Belgesi); Mahkeme tarafından karara bağlanan kesinleşmiş hapis cezaları, para cezasının ödenmemesi sebebiyle hapse çevrilmiş para cezaları, Adli Para Cezaları ve ilgili bilgilerin bulunduğu belgeye denilmektedir.
Eğer hükümlünün birden fazla cezası varsa Müddetname ayrı ayrı düzenlenir. Daha sonra cezaların içtiması kuralına göre mahkemesinden içtima kararı alınır ve toplam ceza üzerinden yeniden tanzim edilir. Önce ağır hapis, sonra hapis en son olarak da hafif hapis cezaları infaz olunur.
Müddetnamede; cezası kesinleşmiş hükümlünün adı soyadı, mahkemenin esas ve karar numarası, gözetim ve tutukluluk bilgileri, suç tarihi ve suç ismi, Ceza infaz kurumuna giriş tarihi, ceza infaz kurumundan şartla salıverileceği tarih, hükümlünün tahliye olacağı tarih yer almaktadır.
Müddetname üzerinde bulunan bilgiler şunlardır;
- Hükümlünün Adı Soyadı
- Mahkemenin Esas ve Karar numarası
- Gözetim ve Tutukluluk bilgileri
- Suç tarihi ve ilgili Suç maddesi
- Ceza İnfaz Kurumuna giriş tarihi
- Ceza İnfaz Kurumundan Şartla Salıverileceği tarih
Hükümlünün Tahliye olacağı tarih
Müddetname; mahkemenin bağlı bulunduğu taşra ilamat bürosu ya da ilamat infaz bürolarında hazırlanır. Müddetname hesaplaması ise bu bürolardan sorumlu cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Müddetname hazırlandıktan sonra Cumhuriyet Savcısı tarafından imzalanır. Hazırlanan bu belge hükümlüye Cezaevi İdaresi tarafından tebliğ edilir.
Müddetname de hata olduğu takdirde; müddetname’yi hazırlayan Cumhuriyet Başsavcılığına müddetnamenin hatalı olduğunu içeren itiraz dilekçesi mutlaka verilerek itiraz edilmelidir. Savcılık Makamı tarafından incelenen Müddetname de hata tespit edildiği takdirde hata düzeltilerek yeniden tanzim edilir aksi takdirde itiraz reddedilir.
Müddetname hesaplama işleminde en önemli husus suçun işlendiği tarihtir. Suçun işlendiği tarihe göre cezada indirim oranları değişmektedir.
Hükümlünün hapis cezasının infazında suç tarihi önemlidir. Suç tarihi lehe olan yasalar kapsamında hükümlünün koşullu salıverilme tarihini doğrudan etkiler. Suç tarihi sebebiyle aynı suçtan hüküm giyenlerin bağlı oldukları İnfaz yasası farklılık gösterdiğinden müddetnameleri farklı hesaplanır.
Müddetname hükümlünün ilk cezaevine girdiği andan itibaren tanzim edilir. Ancak hükümlü hakkında Mahkemece başka bir gözetim ya da tutukluluk sürelerine ilişkin mahsup kararı verilmesi halinde yeniden hesaplama yapılır. Yine Kanun ile hükümlü hakkındaki cezada lehe olan indirim söz konusu olduğunda da müddetname yeniden tanzim edilir. Tüm bu işlemlerde en son yapılan müddetname geçerlidir bu sebeple de önceki müddetnameler geçerliliğini kaybeder.
Cezaevi İdaresinin müddetname tanzim yetkisi yoktur. Cezaevi İdaresi sadece hazırlanan Müddetname’yi hükümlüye tebliğ ile yetkilidir.
“ (4) Hükümlüye, Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ceza infaz kurumuna alındığı ve salıverileceği tarih ile ceza süresini ve cezanın hangi hükme ilişkin bulunduğunu belirten bir belge verilir”.
Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük m.66’nın ikinci ve üçüncü fıkralarına göre;
“(2) Cumhuriyet Başsavcılığınca mahkeme tarafından gönderilen ve birinci fıkrada sayılan hususları içeren ilam, geciktirilmeksizin ilgisine göre infaz veya denetimli serbestlik genel defterine kaydedilir. İlamdaki cezanın süresi gözetilerek hükümlü hakkında çağrı kâğıdı veya yakalama emri çıkarılır.
(3) Kuruma alındıktan sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlüye bir süre belgesi verilir.
Düzenlenecek Süre Belgesinde hükümlünün:
- a) Kimlik, Tebligat ve İletişim Bilgileri,
- b) Kuruma alındığı tarih,
- c) Tutuklulukta veya Gözaltında geçirdiği süre,
- d) Cezanın hangi hükme ilişkin olduğu,
- e) Ceza süresi, Hak ederek ve Koşullu Salıverileceği tarih,
- f) İnfaz defteri numarası,” belirtilir.
Yukarıda açıklanan Kanun ve Tüzük hükümleri gereğince; hükümlü hakkında verilen kesinleşmiş mahkûmiyet kararlarının Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini takiben, savcılık tarafından gecikmeksizin infaz işlemlerine başlanması ve hükümlünün çağrı kâğıdı veya yakalama emri ile cezaevine girişi sağlandıktan sonra ivedilikle müddetname düzenlenerek hükümlüye tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Müddetname düzenlenmesi için Kanunda azami bir süre öngörülmediği ve iş yoğunluğu gibi sebepler gerekçeler gösterilmek suretiyle hükümlülerin kapalı kurumlarda daha uzun süre kalmasına sebep olunması, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.5 ve Anayasa m.19’da düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlalini gündeme taşımaktadır.
Bu sebeple, şahsın kesinleşmiş mahkûmiyet hükmüne dayalı olarak tutulduğu gerekçesi ileri sürülse bile, bu tutmanın “yasaya uygun” şekilde yapılması zorunluluğunun arandığı ve yasal düzenlemelere göre yasada belirtilen şartları taşıyan hükümlünün kapalı cezaevine alınmasından sonra en geç üç gün içerisinde iyi hal tespiti yapılarak açık cezaevine ayrılmasının sağlanması gerektiği dikkate alındığında, aksi yönde bir yaklaşımın yasaya uygunluğundan bahsedilemeyeceği ve bu gerekçenin hak ihlalini ortadan kaldırmayacağı mutlaka dikkate alınmalıdır.
Kapalı Kurumdan Açık Kuruma ayırma kararı
MADDE 10 – (1) Kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin talepleri üzerine, koşulları taşıdıklarının anlaşılması hâlinde kurum idare ve gözlem kurulu tarafından açık kurumlara ayrılmalarına karar verilir. Hükümlünün koşulları taşımadığının anlaşılması halinde ise talebin reddine dair verilen gerekçeli karar ilgiliye tebliğ edilir.
(2) Kararda; hükümlünün almış olduğu toplam ceza miktarı, koşullu salıverilme tarihi ve açık kuruma ayrılma hakkını kazandığı tarih ayrı ayrı belirtilir.
(3) İdare ve gözlem kurulu kararı ile birlikte;
- a) İlâm,
- b) Hükümlü bilgi cetveli,
- c) Süre belgesi,
ç) İyi hâl kararı,
- d) Gözlem ve sınıflandırma formu,
- e) Bakanlıkça belirlenen listeye göre tercih edebileceği açık kurumlara ayrılmak istediğini ve nakil giderlerini peşin olarak ödemeyi kabul ettiğini belirtir dilekçesi, Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.
Yukarıda da belirtildiği üzere Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılabilmek için mutlaka Cezaevi İdaresine Müddetnamenin gelmesi gerekmektedir.
GEÇİCİ MADDE 1 – (Ek: RG-7.9.2016-29824)
5275 sayılı Kanunun Geçici 6. maddesi gereğince istisna tutulan suçlardan hükümlü olanlar hariç olmak üzere, 1.7.2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, beş yıldan az hapis cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna alınan hükümlüler, en geç üç gün içerisinde yapılacak ilk gözlem sonucu iyi halli oldukları tespit edildiği takdirde bu Yönetmeliğin 10. maddesine göre açık kuruma ayrılabilir.
Eğer Müddetname gelmez ise bu en geç 3 günlük süre belirsiz bir şekilde uzayacaktır. Bu da hükümlü açısından hak ihlaline yol açacaktır. Bu sebeple Müddetnamenin takibinin yapılması önem arz etmektedir.
Müddetname de yer alan Ceza Süresi aşağıdaki yasa usullerine göre infaz edilir.
CEZALAR, CEZALARIN İNFAZI VE ÖZEL İNFAZ USULLERİ
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı
MADDE 35- (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder ve bu ceza 5275 sayılı Kanunun 25 inci maddesinde belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre ve 5275 sayılı Kanunda belirtilen ceza infaz kurumunda infaz edilir.
- a) Hükümlü, tek kişilik odada barındırılır,
- b) Hükümlüye, günde bir saat açık havaya çıkma ve spor yapma hakkı tanınır,
- c) Risk ve güvenlik gerekleri ile iyileştirme ve eğitim çalışmalarında gösterdiği gayret ve iyi hâle göre; hükümlünün, açık havaya çıkma ve spor yapma süresi uzatılabileceği gibi kendisi ile aynı ünitede kalan hükümlülerle temasta bulunmasına sınırlı olarak izin verilebilir,
- d) Hükümlü yaşadığı yerin olanak verdiği ve idare ve gözlem kurulunun uygun göreceği bir sanat veya meslek etkinliğini yürütebilir,
- e) Hükümlü, kurum idare ve gözlem kurulunun uygun gördüğü hâllerde ve on beş günde bir kez olmak üzere (f) bendinde gösterilen kişilere, süresi on dakikayı geçmemek üzere telefon edebilir,
- f) Hükümlüyü eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi, belirlenen gün, saat ve koşullar içerisinde on beş günlük aralıklarla ve günde bir saati geçmemek üzere ziyaret edebilirler,
- g) Hükümlü hiçbir suretle kurum dışında çalıştırılamaz ve kendisine izin verilmez,
- h) Hükümlü kurum iç yönetmeliğinde belirtilenlerin dışında herhangi bir spor ve iyileştirme faaliyetine katılamaz,
ı) Hükümlünün cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemez. Hükümlü hakkında uygulanacak tüm sağlık tedbirleri, tıbbî tetkik ve zorunluluklar hariç kurumlarda, mümkün olmadığı takdirde tam teşekküllü Devlet ya da üniversite hastanelerinin tek kişilik ve yüksek güvenlikli mahkûm koğuşlarında uygulanır.
Müebbet hapis cezasının infazı
MADDE 36- (1) Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder. Bu ceza süreli hapis cezası uygulanan infaz rejimine göre infaz edilir.
Süreli hapis cezasının infazı
MADDE 37- (1) Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz. Süreli hapis cezası, bu Yönetmelikte belirtilen infaz rejimine göre yerine getirilir.
(2) Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar, 5237 sayılı Kanunun 50. maddesinin birinci fıkrasının (a) ilâ (f) bentlerine göre, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlendiği özelliklere göre mahkemece belirlenen yaptırım şekilleridir.
Kısa süreli hapis cezasının çevrildiği seçenek yaptırımların infazı
MADDE 38- (1) Kısa süreli hapis cezası yerine 5237 sayılı Kanunun 50.maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince hükmedilen adlî para cezası; 5237 sayılı Kanunun 50, 52. maddeleri ile 5275 sayılı Kanunun 105 ve 106. maddeleri uyarınca infaz edilir.
(2) 5237 sayılı Kanunun 50. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde düzenlenen, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi yaptırımının infazı:
- a) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi, suç nedeniyle uğranılan zararın aynen iade edilmesi, suçtan önceki hâle getirilmesi veya tazmin edilmesi suretiyle tamamen giderilmesi şeklinde yerine getirilir.
1) Zararın aynen iade edilmesi; hükümlünün işlediği suç nedeniyle haksız olarak ele geçirdiği şeyi aynen ya da satın almak suretiyle suçtan zarar görene iade etmesidir.
2) Suçtan önceki hâle getirme; suç nedeniyle verilen zararın, hükümlü tarafından ya da başkası aracılığıyla çalışmak, çalıştırılmak, tamir etmek veya buna benzer faaliyetlerle giderilmesidir.
3) Zararın tazmin edilmesi; suç nedeniyle verilen zararın bedelinin suçtan zarar görene ödenerek tazmin edilmesidir.
- b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın miktarı, mahkemece kararda belirtilmemiş ise 5275 sayılı Kanunun 98 inci maddesine göre Cumhuriyet savcısının talebi ile uğranılan zararın tespiti mahkemeden istenir.
- c) Mağdurun ya da kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesini içeren kesinleşmiş ilâm, Cumhuriyet başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı, zararın otuz gün içinde tamamen giderilmesini hükümlüye tebliğ eder.
3. ç) Hükümlü adresine yapılan bu tebligatta gösterilen zararı, otuz günlük süre içinde tamamen gidermezse Cumhuriyet başsavcılığınca, durum hükmü veren mahkemeye bildirilir.
(3) 5237 sayılı Kanunun 50. maddesinin birinci fıkrasının (c), (d), (e) ve (f) bentlerindeki seçenek yaptırımların infazı 5.3.2013 tarihli ve 28578 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre yerine getirilir.
(4) Hükmedilen seçenek yaptırımın, hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, yaptırım, hükmü veren mahkemece değiştirilir.
Adlî para cezasının infazı
MADDE 39- (1) 5237 sayılı Kanunun 52. maddesi gereğince hükmedilen adlî para cezasının infazı, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesi hükmüne göre yerine getirilir.
Özel infaz usulleri
MADDE 40- (1) Hafta sonu veya geceleri infaz:
- a) 5275 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre altı ay veya daha az süreli hapis cezasının infazı aşağıdaki şekilde yapılır:
1) Hükümlü, her hafta cuma günleri saat 19.00’da kuruma girmek ve pazar günleri de aynı saatte kurumdan çıkmak suretiyle cezası hafta sonları infaz edilir.
2) Hükümlü her gün saat 19.00’da kuruma girmek ve ertesi gün de saat 07.00’de kurumdan çıkmak suretiyle cezası geceleri infaz edilir.
3) Bu hükümlüler, kurumlarda diğerlerinden ayrı yerlerde barındırılır.
4) Cezanın bu şekilde çektirilmesine karar verilenler hakkında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.
- b) Hükümlü, bu fıkrada belirtilen yükümlülüklere uymaması hâlinde, durum, kurum tarafından Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir.
(2) Konutta infaz:
- a) Mahkûmiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere;
1) Kadın veya altmış beş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları altı ay,
2) Yetmiş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları bir yıl,
3) Yetmiş beş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları üç yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine hükmü veren mahkemece veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir.
- b) Konutta infaza ilişkin ilâmlar Cumhuriyet başsavcılıklarınca infazı amacıyla denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilir ve cezalar Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre yerine getirilir.
Mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri
MADDE 41- (1) Mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri 5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesi hükmüne göre infaz edilir.
HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ VE ERTELENEN HAPİS CEZASININ İNFAZI
Hapis cezasının infazının hastalık nedeni ile ertelenmesi
MADDE 42- (1) Akıl hastalığına tutulan hükümlünün cezasının infazı geriye bırakılır ve hükümlü, iyileşinceye kadar 5237 sayılı Kanunun 57 nci maddesinde belirtilen sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınır. Sağlık kurumunda geçen süreler ceza infaz kurumunda geçmiş sayılır.
(2) Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmi sağlık kuruluşlarının hükümlülere ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, hükümlünün hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa cezanın infazı, hükümlü iyileşinceye kadar geri bırakılır.
(3) Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen geri bırakma kararı, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adli Tıp Kurumunca onaylanan rapor üzerine, infazın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca verilir. Geri bırakma kararı, hükümlünün tâbi olacağı yükümlülükler belirtilmek suretiyle kendisine ve yasal temsilcisine tebliğ edilir. Hükümlünün geri bırakma süresi içinde bulunacağı yer, kendisi veya yasal temsilcisi tarafından ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir. Hükümlünün sağlık durumu, geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığınca veya onun istemi üzerine, bulunduğu veya tedavisinin yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca, sağlık raporunda belirtilen sürelere, bir süre bulunmadığı takdirde birer yıllık dönemlere göre bu fıkrada yazılı usule uygun olarak incelettirilir. İnceleme sonuçlarına göre geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığınca, geri bırakmanın devam edip etmeyeceğine karar verilir. Geri bırakma kararını veren Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, hükümlünün izlenmesine yönelik tedbirler, bildirimin yapıldığı yerde bulunan kolluk makam ve memurlarınca yerine getirilir. Bu fıkrada yazılı yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi hâlinde geri bırakma kararı, kararı veren Cumhuriyet Başsavcılığınca kaldırılır. Bu karara karşı infaz hâkimliğine başvurulabilir.
(4) Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay sonra ceza infaz olunur.
(5) Kapalı ceza infaz kurumuna girdikten sonra gebe kalanlardan koşullu salıverilmesine altı yıldan fazla süre kalanlar ile eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli sayılanlar hakkında dördüncü fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu kişilerin cezasının dördüncü fıkrada öngörülen kısmı, ceza infaz kurumlarında kendileri için düzenlenen uygun yerlerde infaz olunur.
(6) Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen mahkûmun cezasının infazı üçüncü fıkrada belirlenen usule göre iyileşinceye kadar geri bırakılabilir.
Hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesi
MADDE 43- (1) Kasten işlenen suçlarda üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazı, çağrı üzerine gelen hükümlünün istemi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığınca ertelenebilir.
(2) Erteleme, her defasında bir yılı geçmemek üzere en fazla iki kez uygulanabilir.
(3) Erteleme süresi içinde, hükümlü hakkında kasten işlenen bir suçtan dolayı kamu davası açılması hâlinde, erteleme kararı kaldırılarak ceza derhal infaz olunur.
(4) Birinci fıkrada belirtilen hapis cezalarının infazına başlanmış olsa bile, hükümlünün yükseköğrenimini bitirebilmesi, ana, baba, eş veya çocuklarının ölümü veya bu kişilerin sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle ailenin ticari faaliyetlerinin yürütülebilmesinin veya tarım topraklarının işlenebilmesinin imkânsız hâle gelmesi veya hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi zorunlu ve çok ivedi hâllerde, Cumhuriyet Başsavcılığınca altı ayı geçmeyen sürelerle hapis cezasının infazına ara verilebilir. Ancak bu ara verme iki defadan fazla olamaz.
(5) Erteleme isteminin kabulü, güvence gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilir.
(6) Bu madde hükümleri;
- a) Terör suçları, örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkûm olanlar,
- b) Mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenler,
- c) Disiplin veya tazyik hapsine mahkûm olanlar, hakkında uygulanmaz.
Mahkemece infazın ertelenmesi veya durdurulması
MADDE 44- (1) Birlikte işlenmiş olup da 5271 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 306. maddesinin uygulanma olanağının bulunduğu hâllerde, hükmü veren ilk derece mahkemesinden infazın ertelenmesine veya durdurulmasına ilişkin karar verilmesi istenebilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet Savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmesi istenebilir. Karar, duruşma açılmaksızın verilir ve bu karara karşı itiraz yoluna gidilebilir. Erteleme veya durdurma talebinin kabulü, güvence gösterilmesine veya diğer bir şarta bağlanabilir.
Hapis cezasının ertelenmesi hâlinde hükmedilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi
MADDE 45- (1) Mahkemece, 5237 sayılı Kanunun 51 inci maddesi gereğince, hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi hâlinde, denetim süresi içinde yerine getirilmesi gereken yükümlülükler, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre yerine getirilir.
Ertelenen hapis cezasının infazı
MADDE 46- (1) 5237 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre, hapis cezası ertelenen hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi nedeniyle; ertelenen hapis cezasının kısmen veya tamamen kurumda çektirilmesine karar verilmesi hâlinde, ceza hükümlünün durumuna uygun kurumlarda çektirilir.
(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulmuşsa, koşul gerçekleşinceye kadar hükümlünün durumuna uygun kurumlarda, cezanın infazına devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü kurumdan derhal salıverilir.
ADLÎ PARA CEZASININ İNFAZI
MADDE 56
(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunlarda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) Adlî para cezasını içeren ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet Savcısı, ilâmda belirtilen ödeme şekline göre, adlî para cezasının otuz gün içinde ödenmesi için hükümlüye 5275 sayılı Kanunun 20. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder. Ancak, kurumda bulunan ve kanun hükümlerine göre vasi atanması zorunlu olan hükümlülere yapılacak tebligat, vasilerine yapılır.
(3) Çocuklar hakkında hükmedilen; adlî para cezası ile hapis cezasından çevrilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu cezalar hapse çevrilemez. Bu takdirde onuncu fıkra hükmü uygulanır.
(4) Hükümde, adlî para cezası takside bağlanmış ise, kararda belirtilen süreye göre infaz edilir. Otuz gün içinde ilk taksitin ödenmemiş olması hâlinde veya taksitlerden birisinin hükümde gösterilen süre içerisinde ödenmemesi hâlinde, adlî para cezası, Cumhuriyet Savcısının kararı ile gösterilen gün karşılığı miktar esas alınarak hapse çevrilir.
(5) Hükümde, adlî para cezası takside bağlanmamış ise, bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. İlk taksitin süresinde ödenmemesi hâlinde, verilen ikinci takside ilişkin izin hükümsüz kalır. Ödenmeyen adlî para cezası, Cumhuriyet Savcısının kararı ile gösterilen gün karşılığı miktar esas alınarak hapse çevrilir.
(6) Adlî para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilâmında yazılı olmasa bile dört ve beşinci fıkra hükümleri Cumhuriyet Başsavcılığınca uygulanır.
(7) Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet hâlinde bu süre beş yılı geçemez.
(8) Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır.
(9) 5237 sayılı Kanunun 50. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi saklı kalmak üzere, adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanamaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî para cezasıdır.
(10) İnfaz edilen hapsin süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna gönderilir. Bu makamlarca, 6183 sayılı Kanuna göre, kalan adlî para cezası tahsil edilir. Mahallin en büyük mal memuruna gönderme tarihi esas alınarak Cumhuriyet Başsavcılığınca infaz defterindeki kaydı kapatılır ve mahkemesine bildirilir.
(11) 5237 sayılı Kanun dışındaki diğer kanunlara göre; gün karşılığı olarak miktarı belirtilmeyen ilâmlardaki adlî para cezaları ödenmemesi hâlinde Cumhuriyet başsavcılığınca bir gün karşılığı yüz Türk Lirası hesabı ile hapse çevrilir.
7242 Sayılı Kanuna Göre Koşullu Salıverilme Oranlarını öğrenmek için Müddetname Nedir yazımızı okuyabilirsiniz. Lütfen tıklayınız.